Finansal ve analiz platformlarından elde edilen verilerle hazırlanmış bir çalışma, analistler arasında giderek daha fazla tartışılan bir senaryoyu araştırıyor: Altının bir kısmının Bitcoin'e geçirilmesi durumunda ne olurdu?
Model, küresel altın sermayesinin %1 ile %5'i arasında bir transferin BTC üzerindeki etkisini tahmin ediyor ve piyasa değeri, dolaşımdaki arz ve ayarlanmış değer ölçümleri (MVRV) kullanıyor.
Sonuçlar, kurumsal sermayenin en küçük bir hareketinin bile Bitcoin fiyatı üzerinde eksponansiyel bir etki yaratabileceğini gösteriyor.
Bu öneri, her iki varlığı karşılaştırmayı değil, dijital çağda değerlerin kısmi yeniden dağıtımının finansal sistemin yapısını nasıl yeniden tanımlayabileceğini göstermeyi amaçlamaktadır.
Fiziksel altından doğrulanabilir dijital değere
Bitcoin, programlanmış kıtlık ve mutlak şeffaflık temelinde bir rezerv modeli sunar. Altının aksine, fiziksel depolama veya aracılar gerektirmez ve dolaşıma girişi 21 milyon birimle sınırlıdır; tümü açık ve denetlenebilir bir ağda kaydedilmiştir.
Bu özellikler, onu sübvansiyonlu ve deflasyonist olmayan araçlarla rezervlerini çeşitlendirmek isteyen kurumsal fonlar, varlık yöneticileri ve merkez bankaları için cazip bir alternatif haline getirmiştir.
Bazı analizlere göre geçişin kademeli olabileceği ancak kaçınılmaz olduğu vurgulanıyor. Bitcoin, bir rezerv varlığının sağlamlığını küresel dijital altyapının verimliliği ile birleştiriyor. Birçok analist için bu, “güvenli liman” kavramının evriminde bir sonraki mantıklı adım.
Rezervasyonların geleceği: fiziksel ve dijital arasındaki birleşim
Rapor, bu dinamiğin altının bir ikamesi olmadığını, aksine stratejik bir birlikte varoluşu içerdiğini ortaya koyuyor. Daha genç yatırımcılar -dijital yerliler- fiziksel metallere göre yazılım tarafından doğrulanabilir sistemlere daha fazla güvenme eğilimindedirler, bu da her iki dünya arasındaki yakınsamanın hızlanmasını sağlıyor.
Eğer küresel altın sermayesinin bir kısmı Bitcoin'e yönelirse, hatta en düşük yüzdelerde bile, piyasa küresel rezervlerin tarihi bir yeniden yapılandırmasına tanık olabilir: maddi varlıklar ile matematiksel güvenilirliğe sahip dijital varlıklar arasında bir denge.
Soru artık bunun olup olmayacağı değil, dünyanın en kıt ve şeffaf varlığına önemli bir değer transferinin ne zaman başlayacağıdır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Dünyadaki altının bir kısmı BTC'ye aktarılırsa Bitcoin hangi değere ulaşır?
Finansal ve analiz platformlarından elde edilen verilerle hazırlanmış bir çalışma, analistler arasında giderek daha fazla tartışılan bir senaryoyu araştırıyor: Altının bir kısmının Bitcoin'e geçirilmesi durumunda ne olurdu?
Model, küresel altın sermayesinin %1 ile %5'i arasında bir transferin BTC üzerindeki etkisini tahmin ediyor ve piyasa değeri, dolaşımdaki arz ve ayarlanmış değer ölçümleri (MVRV) kullanıyor.
Sonuçlar, kurumsal sermayenin en küçük bir hareketinin bile Bitcoin fiyatı üzerinde eksponansiyel bir etki yaratabileceğini gösteriyor.
Bu öneri, her iki varlığı karşılaştırmayı değil, dijital çağda değerlerin kısmi yeniden dağıtımının finansal sistemin yapısını nasıl yeniden tanımlayabileceğini göstermeyi amaçlamaktadır.
Fiziksel altından doğrulanabilir dijital değere
Bitcoin, programlanmış kıtlık ve mutlak şeffaflık temelinde bir rezerv modeli sunar. Altının aksine, fiziksel depolama veya aracılar gerektirmez ve dolaşıma girişi 21 milyon birimle sınırlıdır; tümü açık ve denetlenebilir bir ağda kaydedilmiştir.
Bu özellikler, onu sübvansiyonlu ve deflasyonist olmayan araçlarla rezervlerini çeşitlendirmek isteyen kurumsal fonlar, varlık yöneticileri ve merkez bankaları için cazip bir alternatif haline getirmiştir.
Bazı analizlere göre geçişin kademeli olabileceği ancak kaçınılmaz olduğu vurgulanıyor. Bitcoin, bir rezerv varlığının sağlamlığını küresel dijital altyapının verimliliği ile birleştiriyor. Birçok analist için bu, “güvenli liman” kavramının evriminde bir sonraki mantıklı adım.
Rezervasyonların geleceği: fiziksel ve dijital arasındaki birleşim
Rapor, bu dinamiğin altının bir ikamesi olmadığını, aksine stratejik bir birlikte varoluşu içerdiğini ortaya koyuyor. Daha genç yatırımcılar -dijital yerliler- fiziksel metallere göre yazılım tarafından doğrulanabilir sistemlere daha fazla güvenme eğilimindedirler, bu da her iki dünya arasındaki yakınsamanın hızlanmasını sağlıyor.
Eğer küresel altın sermayesinin bir kısmı Bitcoin'e yönelirse, hatta en düşük yüzdelerde bile, piyasa küresel rezervlerin tarihi bir yeniden yapılandırmasına tanık olabilir: maddi varlıklar ile matematiksel güvenilirliğe sahip dijital varlıklar arasında bir denge.
Soru artık bunun olup olmayacağı değil, dünyanın en kıt ve şeffaf varlığına önemli bir değer transferinin ne zaman başlayacağıdır.