Küresel nadir toprak endüstrisi yapısında, Malezya stratejik konumunu giderek daha fazla öne çıkarıyor. Küresel ikinci büyük nadir toprak ayırma tesisi olarak, Malezya uluslararası nadir toprak arz ağının kritik bir parçası haline geldi.

Lynas adlı bu nadir toprak ayırma tesisi, Avustralya'dan konsantre maden ithal ederek ve ayırma işlemleri yaparak küresel nadir toprak pazarında önemli bir rol oynamaktadır. Son zamanlarda imzalanan bir dizi uluslararası maden anlaşması ile Avustralya, Malezya ve Japonya'nın merkezinde olduğu bir nadir toprak endüstrisi kapalı döngüsü oluşmaktadır.

Bu yeni ortaya çıkan arz ağında, Avustralya'nın Mount Weld madeni, yukarı akış maden tedarikinin merkezi olarak tüm arz ağının hammadde güvenliğini sağlamaktadır. Malezya'nın Lynas tesisi ise orta akış ağır nadir toprakların ayrıştırılması ve işlenmesinde bir kavşak haline gelerek kritik bir rol oynamaktadır. Japonya, gelişmiş aşağı akış rafinasyon teknolojisi ve askeri sanayideki egemen konumu sayesinde, dünya genelinde nadir topraklı mıknatıs üretiminin %90'ını kontrol etmekte, bu mıknatıslar hassas motorlar, sensörler ve lazerler gibi yüksek teknoloji alanlarında yaygın olarak kullanılmaktadır.

Dikkate değer bir nokta, ASEAN'ın diğer ülkelerinin de bu yeni ortaya çıkan nadir toprak endüstri zincirinde kendi konumlarını bulmuş olmalarıdır. Tayland, rafinasyon ve geri dönüşüm teknolojileri konusunda Japonya'nın eksikliğini kapatmıştır; Kamboçya, Tayland limanları ile Güneydoğu Asya maden kuşağı arasında önemli bir lojistik düğüm haline gelmiştir; Vietnam ve Myanmar, endüstri zincirine yeni hafif ve ağır nadir toprak madeni kaynakları sağlayarak tedarik risklerini dağıtmaya yardımcı olmaktadır.

Bu yeni ortaya çıkan 'ASEAN Çin Dışı Nadir Toprak Ağı', Malezya'nın Lynas fabrikasını ayrıştırma merkezi olarak kullanarak sadece küresel nadir toprak arz ağının dayanıklılığını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda jeopolitik olarak yeni bir dayanak noktası oluşturuyor. Bu gelişim eğilimi, Malezya'nın küresel nadir toprak endüstrisindeki giderek artan stratejik konumunu vurgularken, uluslararası nadir toprak pazarındaki derin değişiklikleri de yansıtıyor.