Ekim ayının sonuna yaklaşırken, kripto varlıklar piyasasında bazı olumlu yükseliş eğilimleri gözlemleniyor. Son dönemdeki piyasa dalgalanmalarının ardından, yatırımcıların temkinli ruh hali hafiflemeye başladı ve piyasa görünüşte yeniden güven kazanmaya çalışıyor.

Son zamanlarda, birden fazla faktör piyasa duygusunun iyileşmesine katkıda bulundu. İlk olarak, Kripto Varlıklar ETF'lerinin performansı özellikle dikkat çekiciydi. Bu ay Bitcoin spot ETF'sine net akış 4.21 milyar dolara ulaşarak Eylül ayındaki çıkış trendini tersine çevirdi. Şu anda, ETF'nin yönetim altındaki varlık büyüklüğü 178.2 milyar dolara ulaşmış olup, Bitcoin'in toplam piyasa değerinin %6.8'ini oluşturmaktadır. Sadece 20-27 Ekim tarihleri arasında 446 milyon dolarlık yeni fon girişi gerçekleşti; bu süre zarfında BlackRock'un IBIT ürünü 324 milyon doları çekti ve sahip olduğu Bitcoin sayısı 800 binden fazla oldu.

Bu tür bir fon akışı trendi, piyasanın yükselişine dair önemli bir sinyal olarak görülüyor ve sosyal medya popülaritesi ile fiyat hareketlerinden daha fazla gerçek piyasa yönünü yansıtıyor. Daha dikkat çekici olan, bu yükselişin arkasında güçlü bir kurumsal katılım izinin bulunması.

Büyük finansal kuruluşlar da kripto piyasasına daha aktif bir şekilde katılmaya başladı. Morgan Stanley, tüm varlık yönetimi müşterilerine Bitcoin ve Ethereum yatırım seçeneklerini açtı. Aynı zamanda, JPMorgan, kurumsal müşterilerine Bitcoin'i kredi teminatı olarak kullanmalarına izin veriyor. Bu adımlar, geleneksel finans devlerinin kripto varlıklara olan kabul seviyelerinin arttığını göstermektedir.

Bunun yanı sıra, piyasa, alternatif coin ETF'lerinin toplu onayı ve faiz indirim beklentilerinin artması gibi diğer olumlu faktörlerden de etkileniyor. Bu faktörler, piyasa duygusunun iyileşmesini birlikte sağladı.

Buna rağmen, yatırımcıların dikkatli olmaları gerekiyor. Kripto Varlıklar pazarındaki dalgalanma hâlâ mevcut ve küresel ekonomik ortam ile düzenleyici politikaların değişimi, pazar üzerinde etki yaratabilir. Pazarın ısınmasının getirdiği iyimserliğin tadını çıkarırken, riskleri ve uzun vadeli perspektifleri rasyonel bir şekilde değerlendirmenin önemi hâlâ kritik.